Dünya otomotiv sektöründe yapay zekâ ve dijital teknolojiler, üretim hattından ürün geliştirmeye kadar bütün süreçleri yeniden şekillendiriyor. Bain & Company’nin son analizine göre, dijitalleşme ve AI tabanlı otomasyon, otomotiv operasyonlarında verimliliği %30’a kadar artırma potansiyeline sahip.
Üretim cephesinde:
- Robot–insan iş birliği (cobot’lar) sayesinde montaj hatlarında verimlilik %20–30 artarken, iş kazalarında kayda değer düşüş sağlanıyor.
- Kalite kontrol süreçlerinde bilgisayarlı görü ve AI, milimetre ölçeğindeki hataları bile tespit ederek hurda oranını azaltıyor.
Ürün geliştirme tarafında ise tablo daha çarpıcı:
- Capgemini ve diğer araştırmalara göre, yapay zekâ destekli tasarım, simülasyon ve dijital ikiz kullanımı, yeni model geliştirme süresini %30–40 oranında kısaltabiliyor; bazı “yeni nesil” üreticiler, geleneksel OEM’lere kıyasla pazara çıkış süresini yarıya düşürmüş durumda.
- Generatif AI, araç içi yazılımlar, kullanıcı arayüzleri ve infotainment sistemleri için kod üretiminde kullanılıyor; bu da yazılım ekiplerinin aynı sürede daha fazla deneme yapmasına imkân tanıyor.
Önümüzdeki dönemde üreticilerin rekabet gücünü belirleyecek unsurlar;
- AI’ı sadece tekil projelerde değil, uçtan uca bir “dijital fabrika ve dijital ürün geliştirme” stratejisi olarak benimsemeleri,
- Tedarikçiler, yazılım şirketleri ve teknoloji ortaklarıyla kurulacak çevik iş birlikleri,
- Yüksek kapasiteli veri altyapısı ve siber güvenlik yatırımları olacak.
Klasik içten yanmalı–elektrikli ayrımının ötesinde, otomotiv için yeni kırılma çizgisi giderek netleşiyor: Yazılım ve AI’ı “kalbinde” taşıyan üreticiler, diğerlerini zaman içinde geride bırakma potansiyeline sahip.



