Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 5G ihalesiyle ilgili süreçlerin tamamlanmasının ardından 1 Nisan 2026 itibarıyla 5G hizmetlerinin ülke genelinde sunulmasını hedefliyor. Vodafone Türkiye, “İletişimde 5G Devri” dosyasına verdiği demeçte 98 ülkedeki 5G deneyimini Türkiye’ye aktarmaya hazır olduğunu vurguladı.
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, birkaç gün içinde ihalenin tamamlanacağını, Nisan 2026’da 5G’ye geçişin başlayacağını açıkladı. BTK’nin yayımladığı duyurular ve kamu haber akışına göre 2025 sonbaharında ihale takvimi netleştirildi; süreç, operatörlerin frekans paketleri için yarışacağı bir çerçevede ilerliyor. Bu resim, TRT Haber ve bakanlığın resmi sayfasındaki bilgilendirmelerle de destekleniyor.
Vodafone Türkiye ise AA’nın hazırladığı dosyada, şebeke modernizasyonu, çekirdek ağ hazırlıkları, dilimleme (network slicing) ve endüstriyel kullanım senaryolarına dönük proje birikimini öne çıkarıyor. Şirket; 5G’de global gruptan edindiği deneyim sayesinde düşük gecikme, yüksek güvenilirlik (URLLC) ve ağ dilimleme gibi özellikleri, Türkiye’de kurumsal segment ve akıllı şehir uygulamaları için ölçeklemeyi hedefliyor.
Tüketici tarafında 5G’nin ilk somut etkisi hız ve kapasite olacak: AA’nın derlediği teknik çerçeveye göre, 5G en az 10 kat daha yüksek hız, yoğun bölgelerde çok daha fazla eş zamanlı bağlantı, daha düşük gecikme ve enerji verimliliğivaat ediyor. Türkiye, 2020’den bu yana çeşitli alanlarda (stadyumlar, TBMM, İstanbul Havalimanı, üniversiteler) saha testlerini yürüttü; geçişte bu deneyimler doğrudan şebekeye taşınacak.
Takvim ve uygulanabilirlik boyutunda iki kritik başlık var. İlki, operatörlerin spektrum tahsislerinden sonra baz istasyonu modernizasyonu ve çekirdek ağ dönüşümünü hedef tarihe yetiştirme kapasitesi. İkincisi, ticarî başlangıçta yakınsamalı çekirdek (5GC) ve SA/NSA mimarisi tercihlerinin nasıl yapılacağı. UAB ve BTK, ihale–yetkilendirme–teknik geçiş süreçlerini paralel yürüterek 2026 hedefini teyit ediyor.
5G’nin Türkiye’de ticari açılışı; eğlence ve mobil oyundan endüstri 4.0, lojistik, sağlık ve enerji dikeylerine kadar geniş bir alanda yeni hizmetleri mümkün kılacak. Operatörler için başarı kriteri, kapsama–kapasite dengesini doğru kurup kurumsal/dikey pazarlarda gelir dönüşümü sağlayabilmek olacak. Tüketici tarafında ise cihaz uyumluluğu ve tarife politikaları benimseme hızını belirleyecek.
 
		 
									 
					