Huang’a göre, Çin bu yarışta düşük enerji maliyetleri, gevşek düzenleyici ortam ve devasa araştırmacı havuzu gibi üç önemli avantajla öne çıkıyor. CEO, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Power is free” – Çin’de enerji maliyetlerinin rakiplere kıyasla ciddi avantaj sağladığını belirten Huang, ABD ve Batı ülkelerinde ise “50’nin üzerinde yeni düzenleme” ile karşı karşıya olduklarını vurguladı.

“Amerika’nın kazanmasını istiyoruz. Ama dünya üzerindeki yapay zekâ geliştiricilerinin yarısını dışarıda bırakan bir politika uzun vadede bize zarar verir.” Huang, Çin’deki geliştiricilerin şu anda “dünyanın en iyileri arasında” olduğunu söyledi.

Bu yorumlar, ABD–Çin arasındaki yarıiletken ve yapay zekâ teknolojisi rekabetinde yeni bir perdeye işaret ediyor. ABD yönetimi özellikle ileri seviyede AI çip teknolojileri konusunda Çin’e erişimi sınırlarken, Huang bu kısıtlamaların Amerika’nın uzun vadeli rekabet gücünü zayıflatabileceği uyarısında bulundu.

Piyasalar bu açıklamayı dikkatle değerlendirdi. Nvidia hisseleri, açıklama sonrası kısa süreli negatif tepki verirken, analistler Çin’deki hızlanmanın küresel teknoloji dengelerinde kayma yaratabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, Huang’ın “Çin’in hızla kapitalize olabileceğini” vurgulaması, şirketlerin stratejilerini çok daha küresel ve çok bulutlu altyapıya yönlendirebileceğini gösteriyor.

Sonuç olarak; Huang’ın açıklamaları yalnızca bir lider yorumundan öte: AI tedarik zincirleri, bulut altyapı stratejileri ve ulusal teknoloji politikaları açısından bir uyarı sinyali olarak okunabilir. Türkiye’de bu gelişme, yerli yapay zekâ tedarik zinciri ve bulut yatırımlarının hangi küresel cepheyle etkileşime gireceği açısından da önemli.

Share.
Exit mobile version