Netflix, Warner Bros Discovery’nin stüdyo ve streaming işlerini 83 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın alarak Hollywood’un güç dengelerini kökten değiştirecek bir adım attı. Anlaşma, Netflix’i hem içerik kütüphanesi hem de küresel erişim açısından “yeni nesil eğlence devi” konumuna taşıyacak bir ölçek büyümesi anlamına geliyor.
İşlem kapsamında Netflix, Warner Bros’un film ve dizi stüdyoları ile HBO markasını ve Max (eski adıyla HBO Max) dahil olmak üzere WBD’nin streaming faaliyetlerini devralacak. Böylece Harry Potter ve Batman gibi sinema tarihine damga vurmuş serilerin yanı sıra, HBO’nun prestijli drama ve mini dizi portföyü Netflix çatısı altına girecek. Bir başka deyişle, hem hacim hem de “prestij içerik” tarafında Hollywood’un en güçlü kataloglarından biri Netflix’e geçmiş olacak.
Financial Times’ın haberine göre, Netflix bu varlıklar için Paramount ve Comcast ile girdiği ihaleden galip çıktı. Satış süreci, Warner Bros Discovery CEO’su David Zaslav’ın gözetiminde yürütülen rekabetçi bir açık artırma ile şekillendi; sonuçta Netflix, hem fiyat hem de kapanışa götürebilecek kesinlik seviyesiyle diğer talipleri geride bıraktı.
Nakit ve hisse kombinasyonuyla yapılandırılan anlaşma, devredilecek stüdyo ve streaming işlerini hisse başına 27,75 dolar üzerinden fiyatlıyor ve toplamda 83 milyar dolarlık bir şirket değeri ortaya koyuyor. İşlemin tamamlanması, daha önce duyurulan WBD ağlar (kanallar) birimi Discovery Global’in ayrı bir halka açık şirkete bölünmesinin ardından gerçekleşecek. Yani Netflix’in satın aldığı iş, lineer TV kanallarını içermeyen, doğrudan stüdyo ve dijital yayın çekirdeğine odaklı “saf oynanan” bir içerik ve streaming paketi olacak.
Bu büyüklükte bir konsolidasyon, ABD ve Avrupa’da rekabet otoritelerinin masasına güçlü biçimde gelecektir. Anlaşmanın onay sürecinde, özellikle streaming pazarında içerik ve dağıtım gücünün tek elde toplanmasının rekabeti ne ölçüde zayıflatacağı tartışılacak. Öte yandan, geleneksel TV işinin WBD’den ayrıştırılması ve lineer kanalların Netflix’e geçmemesi, regülatörler nezdinde dosyayı bir miktar “yumuşatan” bir unsur olarak da görülebilir.
Eğer anlaşma planlandığı gibi kapanırsa, Netflix tarihindeki en büyük satın almayı gerçekleştirmiş olacak ve bugüne kadar “saf streaming platformu” kimliğinden, tam ölçekli bir stüdyo ve franchise sahibi, dikey entegre bir medya grubuna evrilecek. Bu da hem Hollywood’daki pazarlık dengelerini hem de küresel içerik savaşlarının gelecek on yılını belirleyecek başlıca hamlelerden biri olarak kayda geçecek.


