São Paulo, 5 Kasım 2025 – Dünya Ekonomi Forumu Başkanı Børge Brende, Brezilya’nın finans merkezi São Paulo’da basın mensuplarına yaptığı açıklamada küresel ekonomide dikkat edilmesi gereken üç büyük “balon” alanı olduğunu belirtti. Brende, kripto varlıklar, yapay zekâ (AI) ve egemen devlet borçları alanlarının yakın vadede yüksek risk içerdiğini ifade etti.  

Brende’nin uyarısı, global piyasalardaki teknoloji hisselerinde görülen keskin düşüş ve değerlemelerdeki aşırılık ortamında geldi. “Birincisi kripto balonu, ikincisi bir AI balonu ve üçüncüsü devlet borcu balonu olabilir” diyen Brende, hükümetlerin borçluluğunun II. Dünya Savaşı sonrası dönemde görülmemiş düzeylere ulaştığını da ekledi.  

Brende, yapay zekâ alanında yaşanan yatırım rüzgârına dikkat çekti ve bu teknolojinin büyük verimlilik kazançları sağlayabileceğini ancak aynı zamanda büyük şehirlerdeki beyaz-yakalı ofis işlerini tehdit edebileceğini vurguladı. “Worst-case senaryoda, arka ofislerde yoğun emek kullanan çalışanların yerine AI sistemleri geçebilir” dedi ve bunu son dönemdeki işten çıkarma dalgalarıyla ilişkilendirdi (örneğin Amazon ve Nestlé).  

Brende bu noktada şunu ekledi:

“Tarih bize gösterdi ki teknoloji değişimi uzun vadede verimliliği artırır ve toplumun refahını yükseltir; ama kısa vadede geçiş sancılı olabilir.”  

Kripto ve Devlet Borcu Riski

Kripto varlıklarına yönelik “balon” vurgusu, dijital varlık piyasasındaki oynaklık ve regülasyon belirsizliğiyle birlikte geliyor. Brende, teknoloji hisselerindeki hızlı yükselişin bir kısmını kriptoya da bağladı.

Aynı zamanda devlet borçları konusunda da uyardı: “Hükümetler şu anda 1945 sonrası dönemde görülmemiş bir borç yükü altında” diyerek, yükselen faiz oranları, enflasyon baskısı ve küresel ticaret sorunlarının mevcut durumu daha kırılgan hâle getirdiğini belirtti.  

Piyasalar ve Yatırımcılar için Ne Anlama Geliyor?

Brende’nin açıklamaları, özellikle teknoloji, yapay zekâ ve finansal teknoloji (fintech) alanlarında faaliyet gösteren şirketler ve yatırımcılar için önemli bir sinyal niteliği taşıyor. Öne çıkan etkiler şöyle:

  • Yatırımcıların “yüksek risk-yüksek getiri” odaklı teknoloji ve kripto varlıklarına yönelik iştahı azalabilir; risk algısı yükseliyor.
  • Gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye gibi piyasalarda, kamu borçlarının yönetilmesi ve yabancı sermaye girişlerinin sürdürülebilirliği açısından alarm durumu ortaya çıkabilir.
  • Teknoloji şirketleri, özellikle AI yatırımlarını yaparken “kırılma toleransı” yüksek yapılara yönelmeliler; tez-gerçek arasındaki boşluk büyüyebilir.
Share.
Exit mobile version